Marianne Blog: "Oylarınızı alabilir miyiz, lütfen?"
Geçtiğimiz birkaç haftaya, Avrupalı kardeş partilerimiz ile yaptığımız işbirlirlikleri hâkim oldu. Kardeş partilerimiz PACMA ve PAN ile birlikte #Powerplant belgeselinin galasını Portekiz (Porto) ve İspanya'da (Madrid) düzenledik. Her iki gösterim de doluydu ve daha sonra soru-cevap bölümünde izleyiciyle karşılıklı sohpet etme fırsatımız oldu. Porto’da Portekizli meslektaşım ve PAN’ın Avrupa Parlamentosu liste başı adayı (EP) Francisco Guerreiro bana eşlik ederken, Madrid’de de İspanya’daki kardeş parti PACMA’nın lideri Silvia Barquero bana eşlik etti.
#Powerplant gösterimi sonrası Marianne ve Silvia Barquero soru-cevap bölümünde soruları yanıtlıyorlar
Ayrıca kardeş partilerimizden harika seçim haberleri aldık. Hem İspanyol PACMA hem de Finlandiya EOP yapılan seçimlerde büyüme kaydetti. İtalyan kardeş partimiz Partito Animalista İtaliano bile tarih yazdı: Hakim tarafından Avrupa seçimlerine bağımsız bir parti olarak katılabilecekleri söylendi. Bu kesinlikle İtalya'da mecliste sandalyesi olmayan bir parti için benzersiz bir durum.
Bu gelişmelere ek olarak, uluslararası hayvan hakları hareketimiz için büyük bir zafer daha kazanıldı: İngiltere'deki kardeş partimiz Hayvan Refah Partisi adayı David, Alsager'da yapılan belediye seçimleri sırasında İşçi ve Muhafazakar adayı Goliath'a karşı bir başarı kazandı. Bunu nasıl başardılar? İşte bununla ilgili her şeyi burada anlatıyorlar.
Avustralya kardeş partimiz de yeni yapılan federal seçimlerine girdi ve bir sandalye almayı umut ediyor, ancak sonuçların açıklanması biraz zaman alacak. Belçika'daki kardeş partimiz DierAnimal de ilk seçimleri için hazırlanıyor. Parti sadece geçen yıl kuruldu, ancak bölgesel, ulusal ve Avrupa seçimlerine katılmak için yeterli desteği toplamayı başardı. Bi inanılmaz bir başarı!
Avrupa parti liderimiz Anja Hazekamp, #Powerplant'ın bir gösterimi için Brüksel’deydi ve DierAnimal’ın kurucusu olan Constance Adonis’le birlikte soru-cevaptan oluşan programda düşüncelerini paylaştı. Konstanz, DierAnimal'ın şu anki pozisyonunu açık bir şekilde tarif etti: “Diğer taraflar bizden çok endişe duyuyorlar ve aniden hayvan refahına daha fazla dikkat ediyor gibi görünüyorlar. Belçika'da biz zaten bir fark yaratıyoruz. ”26 Mayıs'ta tüm Belçikalılar DierAnimal'e oy verebilir. Bu şansı kullanın!
Avrupa Parlementerimiz Anja Hazekamp ile DierAnimal lideri Constance Adonis Brükselde biraraya geldiler
Hayvanları Koruma Partisini ve 10 Avrupa kardeş partilerini bu hafta hala çok heyecanlı günler bekliyor: Avrupa seçimleri, 23-26 Mayıs tarihlerinde yapılacak! Geçtiğimiz aylarda Avrupa vatandaşlarına Avrupa Birliğinin (AB) rotasını değiştirmek isteyen tek yeşil, ilerici parti olduğumuzu göstermek için birlikte çalıştık.
Çünkü buna çok ihtiyaç var… AB milyarlarca insanı yıkıcı hayvancılık endüstrisi için harcıyor, kirletici ve toksik faaliyetlere alan yaratıyor, vatandaşları ve hayvanları yalnız bırakıyor ve geleceğimizin en büyük tehdidi olan iklim krizine karşı harekete geçmiyor: Örneğin, AB'nin laboratuvarlarda kedi ve köpek gibi hayvanların kullanılmasını yasakladığını biliyor muydunuz?
Biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetleri için en büyük uluslararası platform olan İPBES ( 130 üye ülke ile) yakın zamanda endişe verici sonuçlara ulaştı: biz ve tüm diğer türlerin dayandığı ekosistemler her zamankinden daha hızlı azalmaktadır. Geçim kaynağımız, gıda güvenliğimiz ve sağlığımızın temelini hızla yıkıyoruz.
İPBES'e göre, mevcut sınırlı ekonomik büyüme paradigmasından ve tarım ve balıkçılık gibi sürdürülemez faaliyetler için sübvansiyonlardan, sürdürülebilir alternatiflere geçmemiz gerekiyor. AB şu anda tam tersini yapıyor. Animal Politics EU'da birleşmiş 10 Avrupa kardeş partimizle birlikte, daha iyisini yapabileceğimizi gösteriyoruz.
Beraber yaptığımız kampanya videosunda, vatandaşlara şu soruyu soruyoruz: “Oylarınızı alabilir miyiz?” Bir fark yaratmamıza yardımcı olun. Bu mesajı paylaşın ve oy kullanın!
Hayvanları Koruma Partisi uyuşturulmadan yapılan hayvan katliamları yasağı için birkaç yıl önce zaten bir önerge sunmuştu. Bu daha sonra Hollanda Senatosu tarafından reddedildi. Daha sonra, kesimden önce hayvanların uyuşturulması zorunluluğu için yeni bir yasama önerisi sunduk ve bu şimdi Meclis tarafından değerlendirilmeye hazır.
Danıştay tarafından tasarının meşru bir sosyal çıkar sağladığına dair onayın olmsina rağmen, Danıştay tasarının toplumsal ihtiyacı yeterince göstermediğinden dolayı tasarının "yeniden gözden geçirilmesini" öneriyor. Biz bu görüşte değiliz: uyuşturulmadan yapılan kesim katliamının hayvanların acı çekmesine sebep olduğuna dair şüphe yoktur. Bu ekstra acı konusunda toplum içinde yaygın ve büyüyen bir öfke var. Bu çağrı aynı zamanda Hollanda Kraliyet Veteriner Hekimliği Derneği ve Avrupa Veteriner Hekimleri Birliği gibi uzmanlardan da geliyor. Onlarda bu katliamla hayvanların ekstra acı çekmesinin kabul edilemez olduğu kanısındalar.
Suduğumuz yasa tasarımızla ilgili genel bir tartışma yakında gerçekleşecek. Merakla bekliyorum. Din özgürlüğü, başkalarının, insan ve hayvanların acı çekmeye başlamasıyla sona ermektedir. Bir hayvan için kasabının inancının önemi yoktur. Neyse ki artık bu tasarıya onay vermek isteyen ve inançları ve hayvan refahı gereklilikleriyle arasında daha iyi bir bağ kurmaya çalışan büyüyen inanan bir grup var.
Sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz!
Bir dahaki sefere görüşnek dileğiyle,
Marianne Thieme