Hayvanları Koruma Partisi sayesinde önemli gelişme: Avrupa Parla­mentosu iklim ve biyoçeşit­lilik krizleri ile mücadele etmek için hayvan­cılık endü­s­t­risini ele alma gere­k­li­liğini kabul etti


15 Eylül 2021

Orman yangınları ve IPCC’nin iklim değişikliği ile ilgili en son raporunun endişelendirici sonuçlarıyla geçen bir yazdan sonra AB’den olumlu haberler var. Geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu’nun İklim ve Tarım komisyonlarının çoğunluğu, mevcut gıda sistemimizin iklim, sağlık ve doğa üzerindeki etkisini kabul etti ve önemli reformlar lehine oy kullandı. Bu Hollanda Hayvanları Koruma Partisi Avrupa Parlamenteri Anja Hazekamp tarafından uzun süredir savunulan bir atılım. ‘Fabrika çiftçiliğinden uzaklaşmak ve endüstriyel hayvancılıktaki hayvanları azaltmak, iklime büyük faydalar sağlıyor ve doğa, sağlığımız ve hayvanlara olumlu etkileri oluyor. Avrupa Parlamentosu’nun çoğunluğunun bunu şimdi kabul etmiş olması ve gerçekten de harekete geçmek istemesi hakiki bir dönüm noktası.’

Videoyu izlemeden önce çerezleri kabul etmeniz gerekmektedir

Avrupa Parlamenteri Anja Hazekamp (Hayvanları Koruma Partisi), Avrupa Parlamentosu’nun Çiftlikten Sofraya raporunun iki ana müzakerecisinden biri.

Daha güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Avrupa tarımcılığına doğru
Gezegensel sınırlar içinde kalabilmek için mevcut gıda sistemimizin reforma ihtiyacı var. Hayvanları Koruma Partisi Avrupa Parlamenteri Anja Hazekamp’ın da yazarlarından olduğu en son ‘Çiftlikten Sofraya’ strateji raporunun da belirttiği üzere, şu anki yoğun et üretimi ve büyük ölçekli monokültürlerin insanlar, hayvanlar, çevre ve iklim üzerine çok olumsuz etkileri var. Raporun geçtiğimiz hafta kabul edilmesiyle birlikte, daha sürdürülebilir, sağlıklı, yerel ve hayvan dostu bir gıda üretimine geçilmesi konusunda Avrupa Komisyonu üzerindeki baskı artıyor.

‘Çiftlikten Sofraya’ strateji raporunda benimsenen önlemler arasında, Avrupa’da hayvan yoğunluğunun ve hayvancılıktan kaynaklanan sera gazlarının azaltılması geliyor. Önlemler çiftçilere sürdürülebilir ve hayvan dostu üretim sistemlerine geçiş için mali destek sağlıyor, fakat tarımsal sürdürülebilirlik fonlarının, sadece Avrupa Yeşil Anlaşması ve Paris Anlaşması’nın belirlediği sürdürülebilirlik, iklim ve sosyal hedeflere gerçekten uygun olduğu durumlarda onaylanması gerekliliğini vurguluyor.

Bunun yanında, AB destek fonları aşırı et ve işlenmiş gıda yerine, sebze ve meyve tüketimini teşvik edecek şekilde yönlendirilmeli. Ayrıca AB yönetmelikleri, üye devletlere sağlıklı ve sürdürülebilir gıdalara uygulanan vergileri düşürmesine izin verecek şekilde düzenlenmeli. Parlamentonun çoğunluğu Hazekamp’ın Avrupa’nın mezbahalar ve hayvan taşımacılığı alanındaki kuralların tekrar gözden geçirilmesi ve hayvancılıkta kafes kullanımının yasaklanması gibi hayvan refahı önerilerini de destekledi. Son olarak rapor, 2030’a kadar tarımda haşere ilacı kullanımının %50 azaltılmasına dair bağlayıcı bir hedef ve yeni zehirli maddelerin kabulünün daha sıkı kriterlere bağlanmasını içeriyor.

Mercosur, Arjantin at eti ve kan çiftliklerine hayır
Rapor ayrıca (Avrupa ve Güney Amerika ülkeleri arasındaki) AB-Mercosur ticaret anlaşmasının Amazon yağmur ormanlarının korunmasını sağlamadığı ve çiftçilik standartlarını garantiye almadığı için şu anki haliyle onaylanamayacağını vurguluyor. Hayvanları Koruma Partisi’nin girişimi sayesinde rapor bunların dışında, Avrupa standartlarına uymayan üçüncü ülkelerden et ve et ürünlerinin ithalatına genel bir yasak gelmesini de kapsıyor. Özellikle Arjantin at eti, ciddi hayvan istismarı, yasadışı uygulamalar ve yetersiz hijyenik koşullar konusunda defalarca gelen raporlara rağmen, şimdiye kadar Avrupa pazarına girmeye devam etti. Ek olarak rapor, hayvancılıkta üreme için kullanılan, hamile atlardan yapısal olarak kan alınan ‘kan çiftlikleri’nde üretilen doğurganlık hormonu PMSG’nin ithalatının yasaklanmasını da içeriyor.

Gıda sistemi neden iklim, doğa ve insan hakları için esastır?

Videoyu izlemeden önce çerezleri kabul etmeniz gerekmektedir

Dr. Helen Harwatt’ın (Chatham House’da Gıda ve İklim Politikaları kıdemli araştırma görevlisi ve Harvard Üniversitesi araştırma görevlisi) Dünya Hayvan Politikaları Konferansı ‘Dünyayı Çatal ve Bıçakla Kurtarmak’ sırasında yaptığı ‘Gıda ve Ekolojik ve İklim Krizi’ konuşması (10 Temmuz 2021).

Endüstriyel tarım ve küresel tarım işletmeciliğinin iklim, biyoçeşitlilik, insan hakları, insan sağlığı ve hayvan refahı üzerine olumsuz etkileri her zamankinden daha çok görünür hale geldi. Bu yıl, büyük ölçüde (hayvan beslemek için) Avrupa’nın soya talebi dolayısıyla Brezilya Amazonları’ndaki ormansızlaşma son on yıldaki en yüksek yıllık seviyesine ulaştı. Bilimsel raporlar iklim alarmıyla başa çıkmak için et ve süt ürünleri tüketiminin büyük ölçüde azaltılması gerektiğini gösteriyor.

Anja Hazekamp’a göre ‘Avrupa Birliği’nin hangi gıdanın tabağımıza geldiği, nerede ve nasıl üretildiği konusunda büyük etkisi var. Bu yüzden “Brüksel” küresel iklim ve biyoçeşitlilik krizini aktif olarak derinleştirmek yerine, gıda zinciri üzerindeki etkisini akıllıca kullanmalı. Hazekamp’ın Çiftlikten Sofraya raporundaki önerilerinin kabul edilmesi bu yönde atılan önemli bir adım.

Hayvanları Koruma Partisi ve dünya çapındaki kardeş partileri Avrupa Parlamentosu dışında da temelden farklı bir gıda sistemi için durmaksızın baskı yapıyorlar. Partimiz kısa süre önce, mevcut gıda sistemimizin etkisini incelemek ve olumlu değişimin nasıl gerçekleştirileceği konusunda ilham verici fikirleri paylaşmak için, dünya çapından uzman, politikacı, öncü girişimciler, STK’lar ve aktivistleri ‘Dünyayı Çatal ve Bıçakla Kurtarmak’ konferansında bir araya getirdi. Bilgilenmek ve ilham almak ister misiniz? Konferans kayıtlarını şimdi seyredebilirsiniz!