Hayvanları Koruma Partisi, hayvanların acı çekmediği sürdürülebilir bir tekstil endüstrisi istiyor
Avrupa'nın giyim endüstrisini daha sürdürülebilir hale getirme planlarında, sektörde kullanılan milyonlarca hayvan unutulmuş görünüyor. Kürk, deri, yün ve kuş tüyü üretimi hayvanlarda büyük ıstıraba ve çevre kirliliğine neden olurken, zoonoz ve pandemi riskini de artırıyor. Bu nedenle Hayvanları Koruma Partisi, giyim ve tekstil endüstrisinde hayvanların acı çekmesini yasaklamak için geçen hafta bir dizi teklif sundu.
Avrupa Parlamento Üyesi Anja Hazekamp, Avrupa Parlamentosu'na merinos yünü, kanguru derisi, angora yünü ve karakul kürkü ithalatını durdurma çağrısında bulundu.
Hayvanları Koruma Partisi Avrupa Parlamento Üyesi Anja Hazekamp, AB'nin giyim endüstrisini daha sürdürülebilir hale getirme planları yapmasını alkışlıyor: "Avrupa'da kişi başı yılda ortalama 26 kilo tekstil alınıyor ve ortalama 11 kilo tekstil çöpe atılıyor. Atılan giysilerin sadece yüzde 1'i geri dönüştürülüyor. Bu sözde hızlı moda tüketim modeli, giyim endüstrisinin muazzam miktarda ham madde ve su tüketmesini ve muazzam miktarda sera gazı salmasını sağlıyor. Giyim endüstrisini tamamen sürdürülebilir kılmak bu nedenle çok önemlidir.”
Anja Hazekamp, "dünya çapında tekstil endüstrisinde her yıl milyonlarca hayvanın, derisi, kılı ve tüyü için hiçbir kural koyulmadan öldürülürmesine rağmen, Avrupa Komisyonu'nun geçen yıl sunduğu sürdürülebilirlik planlarında hayvanlar ne yazık ki bir kez daha tamamen unutuldu." Anja Hazekamp, "Avrupa'nın tüm korkunç üretim yöntemlerini yasaklamasının ve ayrıca AB dışından hayvanların acı çektiği ürünlerin ithalatını durdurmasının zamanı geldi" diyor.
Bu ürünler, diri diri yolulan ördek ve kaz tüyleri; merinos koyunlarının mulesing denilen herhangi bir anestezi uygulanmadan kalçalarından derinin kesilerek elde edildiği yün; tüyleri derilerinden her çekildiğinde şiddetli ağrı çeken tavşanlardan elde edilen tiftik yünü; Avustralya'nın büyük ölçekli, ürkütücü avcılık endüstrisinden elde edilen kanguru derisi; ve son olarak karakul kürkü, yılda yaklaşık 4 milyon henüz doğmamış veya yeni doğmuş karakul kuzusunun siyah kıvırcık derilerdir.
Zalim, mide bulandırıcı ve çevreyi kirleten
© We Animals Media
Hayvanların tekstil endüstrisinde kullanımı sadece zalimce değil, örneğin deri ve kürk üretimi aynı zamanda muazzam miktarda su, enerji ve insanlara ve çevreye zararlı kimyasalların kullanımını da içeriyor. Korona salgını ve kuş gribi salgını sayesinde acı verici bir şekilde açıkça ortaya çıktığı gibi, büyük miktarlarda hayvan ve hayvansal ürünü muhafaza etmek ve taşımak aynı zamanda büyük bir hastalık ve salgın riskini de beraberinde getiriyor. Avrupa'da derinin büyük bir kısmı küresel ısınma, ormansızlaşma ve doğanın bozulmasında önemli rol oynayan et ve süt endüstrisinden 'artık ürün' olarak getiriliyor ve çok sayıda kaz, ördek, tavşan, tilki, vizon ve koyun tekstil endüstrisi için özel olarak yetiştiriliyor.
Giyim ve tekstil endüstrisinin yararına hayvanların maruz kaldığı zalimane uygulamalar arasında muhtemelen en iyi bilineni kürk endüstrisindekilerdir. Daha geçen hafta, Finlandiya'da hayvan refahı sertifikasına sahip kürk çiftliklerinde, yaralı, sakat ve beşili tilkilerin korkunç koşullar altında küçücük çıplak kafeslerde hayatlarını geçirdikleri şok edici görüntüler ortaya çıktı. Neyse ki, giderek daha fazla ülke kürk üretimini yasaklıyor ve giderek daha fazla büyük moda markası kürk kullanmayı bırakıyor.
Kürksuz bir Avrupa için imza atın!
Anja Hazekamp, Mayıs 2022'de Amsterdam'da düzenlenen Avrupa Vatandaşları Girişimi "Kürksüz Avrupa"nın lansmanı sırasında
Anja Hazekamp daha önce Avrupa'da vizon çiftliklerinin yasaklanması çağrısında bulunmuştu ve şimdi ise 1,3 milyondan fazla insan Avrupa vatandaşlarının başlattığı 'kürksüz bir Avrupa' inisiyatifini imzaladı. Bu harika bir haber, diyor Hazekamp: “Başarılı bir yurttaş inisiyatifi, artık hayvanların kürk endüstrisinde acı çekmesini önleme şansımızı artırıyor. Birlikte Avrupa'yı kürksüz hale getirebiliriz.” Bun nedenle henüz imzalamamış olan herkesi bu inisiyatifi imzalamaya çağırıyoruz.
Destek beyanlarını kontrol ettikten sonra, en az 7 farklı AB ülkesinden en az 1 milyon geçerli imzanın toplandığı görülürse, Avrupa Parlamentosu'nda bir duruşma düzenlenecek ve Avrupa Komisyonu vatandaşların inisiyatifine 6 ay içinde yanıt vermelidir.
Avrupa Parlamentosu, bu baharda Hayvanları Koruma Partisi'nin sürdürülebilir ve etik bir giyim endüstrisi için önerilerini oylayacak. Parti, AB sınırları dışındaki vahşetlerle de mücadele etmek için AB ülkelerindeki giyim endüstrisindeki hayvanların refahının yasal olarak korunması ve hayvan dostu olmayan ürünlerin satışının ve ithalatının durdurulması çağrısında bulunuyor: “Kendi hayvan refahı mevzuatımızı güçlendirmek, çok gerekli, fakat bu hayvanlara yardımcı olmaz. Bu ürünlerin ithalatını durdurmak ise işe yarar.”