Kanada belediye seçimleri için iki aday, yerel poli­tikada hayvan­ların sesi olmak istiyor


19 Ekim 2018

Next Saturday, the 20th of October, municipal elections will be held in Canada. Two members of the Animal Protection Party of Canada will participate in two different municipalities. Both candidates plead for inclusive municipalities where compassion is the guiding principle and where both people and animals can live safely.


Candidate-municipal council members Vicki Van Linden and Jordan Reichert

The two candidates are Vicki Van Linden and Jordan Reichert. Van Linden is a candidate for the city of London in the Canadian province of Ontario and she is a feminist, the founder of the interest group named “Friends for Captive Animals” and has been working hard for animals in her municipality for years.

Van Linden: “My campaign slogan is “Room for All of Us”. With that I mean an inclusive and respectful society, which offers room to people from all layers of society. My goal is a healthy economy, an inclusive community that is led by compassion and a clean environment for all Londoners. “Room for All of Us” also means creating room for animals by better protecting their habitat and by accepting that wild animals are part of our urban environment.”

Reichert is a candidate in the city of Victoria, province of British Colombia, and he is a social worker, a vegan, a professional in the area of mental health and addiction, and is a great advocate for animal rights. He too wants politics to start taking more account of the interests of the most vulnerable in this municipality: From animals and nature to the homeless and people with a low income.

Reichert: “I want to be there for everyone in our community: For people and for animals. It is my goal to always speak straight from the heart. People are yearning for politicians who are genuine and not just occupied with their own short-term interests. We must prioritise things that are highly important for our existence, such as a clean living environment, a healthy climate, nature, environment, human and animal rights. These key conditions for our existence are now considered as luxurious and this is truly a case of the world being turned upside down.”

20 Ekim Cumartesi günü Kanada’da belediye seçimleri yapılacak. Kanada Hayvanları Koruma Partisi’nin iki üyesi iki farklı belediyede seçimlere katılacak. Her iki aday da merhametin yol gösterici ilke olduğu gerçeğini ve hem insanların hem de hayvanların güvenli bir şekilde yaşayabileceği kapsayıcı belediyelerin mümkün olduğunu savunuyorlar.


Belediye meclis üyesi adayları Vicki Van Linden ve Jordan Reichert

Belediye meclis üyesi adayları Vicki Van Linden ve Jordan Reichert. Van Linden, Kanada’nın Ontario eyaletinde Londra şehri adayıdır ve “Friends for Çaptıve Animals” derneğinin kurucusu ve yıllardır belediyesinde hayvanlar için çalışan bir feministtir.

Van Linden: “Kampanya sloganım ” Hepimiz için yaşam alanı”dır. Bu sloganla, hayatın her kesiminden insanlara kadar, alan sunan kapsayıcı ve saygılı bir topluluk demek istiyorum. Amacım sağlıklı bir ekonomi, şefkatle yönlendirilen kapsayıcı bir topluluk ve tüm Londralılar için temiz bir ortam. Hepimiz için yaşam alanı”, aynı zamanda, hayvanların yaşam alanlarını daha iyi koruyarak ve vahşi hayvanların şehir ortamımızın bir parçası olduğu gerçeğini kabul ederek de yer açmak anlamına geliyor. ”

Reichert, British Colombia eyaletinde Victoria şehrinde aday ve ruhsal sağlık ve bağımlılık alanında bir profesyonel, vejeteryan ve hayvan hakları savunucusu olan sosyal hizmet uzmanıdır. Aynı zamanda politikacıların kendi belediyelerinde hayvanlar ve doğadan evsizlere ve düşük gelirli insanlara kadar en savunmasız olanların çıkarlarını daha fazla hesaba katılmasını istiyor.

Reichert: “Toplumumuzdaki herkes için orada olmak istiyorum: insanlar ve hayvanlar için. Amacım her zaman kalbimden geldiği gibi konuşmak. İnsanlar samimi ve kısa vadeli çıkarlarla ilgilenmeyen politikacılar ister. Temiz yaşam ortamı, sağlıklı iklim, doğa, çevre, insan ve hayvan hakları gibi bizim varoluşumuz için büyük önem taşıyan şeylere öncelik vermeliyiz. Varlığımız için bu temel koşullar artık lüks olarak görülüyor ve tabi ki bu da dünyanın tersine döndüğüne işaret ediyor. ”