Madrid’deki 12.000 papağanı kurtarmaya yardım edin!
İspanyol hayvan hakları aktivistleri Madrid’deki 12.000 papağanın gereksiz yere katledilmesi üzerine alarm çanlarını çalıyor. Belediye meclisi, papağanların çevre sakinleri, biyoçeşitlilik ve halk sağlığına tehdit oluşturduklarını iddia ederek, tüm papağanları öldürmeyi planlıyor. Yerel hayvan refahı gruplarına göre bunların hepsi asılsız iddialar ve bu gruplar şimdiye kadar neredeyse 50.000 kişi tarafından imzalanan dilekçe aracıyla papağan nüfusunun etik yönetimini talep ediyorlar: “Bu katliamı durdurun. Yeşil papağanların bize her zamankinden çok ihtiyacı var!” İspanyol hayvan hakları partisi PACMA da imhanın önlenmesi için kampanya düzenledi.
İspanyol hayvan hakları partisi lideri ve 4 Mayıs 2021’ta gerçekleşecek Madrid yerel seçimleri adayı Laura Duarte.
Madrid Belediye Meclisi’nin tüm 12.000 kayıtlı papağanları gaz verme veya vurma yoluyla imha etme kararını geçen senenin başında açıklamasından itibaren, hayvan refahı organizasyonları ve PACMA bu karara şiddetle karşı çıkıyor. Buna rağmen belediye meclisi onların argümanlarına kulak tıkayarak, kısa süre önce imhayı gerçekleştirecek özel şirketi belirledi (ayrılan bütçe: 2.9 milyon euro).
Meclise göre papağanlar ‘istilacı bir tür’ ve şehir sakinleri için ‘kabul edilemez’ sesler çıkararak ve düşme riski taşıyan büyük yuvalarıyla güvenliği tehdit ederek sorun oluşturuyorlar. Ayrıca papağanlar şehirdeki serçelerin azalmasına neden olmak ve hastalıkları bulaştırmakla suçlanıyorlar. Yerel hayvan korumacılarının belirttiği gibi bu ‘sorunlar’ın hiçbiri kanıtlanmamıştır veya farklı şekilde açıklanmamıştır.
Kanıt değil, iddialar
Serçelerin azalması bilimsel olarak papağanların varlığına değil; hava ve ışık kirliliğine, yeşil alanların ve binalarda yuvalama imkânlarının yokluğuna ve iklim değişikliğinin, parazit kuş sıtmasını bulaştıran sivirisineğin yaygınlığını arttırmasına bağlanmıştır. Bütün hayvanlar olası hastalık taşıyıcıları olsa da, papağanların bulaştırabileceği ana hastalık (chlamydia psittacii) yabani yeşil papağanlarda görülmezken, kafeste yetiştirilen ve evcil hayvan olarak satılan papağanlarda yaygındır. Ayrıca hiç düşen yuva vakası rapor edilmemiştir ve olası tehlike de kolaylıkla önlenebilir. Gürültü kirliliği konusundaki şikayete gelince, kuşlar geceleri uyurlar ve hayvan korumacılarına göre trafik sesi çok daha büyük bir sorun.
İnsandan kaynaklanan bir ‘sorun’un etik yönetimi
Hayvan refahı organizasyonları ve İspanyol siyasi partisi PACMA, papağan nüfusunu kontrol etmenin erkek kuşları kısırlaştırmak ve yumurtaların çatlamasını önlemek gibi, hiçbir hayvanı öldürmeyen insancıl yolları olduğunu savunuyorlar. PACMA ve veterinerlere göre bu tür önlemler orta ve uzun vadede çok daha ekonomik ve etkili.
Daha temel bir düzeyde hayvan korumacıları, bu hayvanları insanların yaptığı bir şey için suçlamanın ve onlara acı çektirmenin etik olmadığını savunuyorlar. Sonuç olarak papağanlar insanların keyfi için esas yaşadıkları yerlerden oldu. 1980’lerin sonlarından itibaren büyük sayıda yabani papağan Arjantin, Uruguay, Pakistan ve Senegal’de yakalanmış ve CITES (Convention of International Trade in Endangered Species of Wild Fauna and Flora – Nesli Tehlike Altında olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) kapsamında İspanya ve başka yerlerde evcil hayvan olarak satılmıştır. Satış beklentileri gerçekleşmeyince, birçoğu perakendeciler tarafından serbest bırakılmış, bazısı kaçmış veya sahipleri sıkılınca salıverilmiştir. Bu kuşlar yeni ortamlarına uyum sağlama kabiliyetleri sayesinde hayatta kalmış ve çoğalmıştır.
“Bu kuşlar şehirlerimizde onlarca yıldır yaşıyorlar ve yok edilmeleri adil değil, özellikle de bunun için öne sürülen sebeplerin hiçbiri haklı değilken. Bu kuşlar acıyı ve duyguları hissediyorlar. Özgürce ve kendi çıkarlarına göre yaşamaya hakları olmalı.” diyor hayvan hakları aktivistleri.