Süt malî desteği hak etmiyor, diyor Hayvanları Koruma Partisi
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Parlamentosu süt ürünleri endüstrisini kayıtsızca desteklemeye devam ederken, Hollanda Hayvanları Koruma Partisi bu konuda net bir çizgi çiziyor. Partimiz Avrupa Parlamentosu’nda okul sütü bütçesini yükseltmeye yönelik girişim raporuna karşı oy verdi. “Süt ürünleri endüstrisi gezegenimizi gelecek nesiller için yaşanılamaz hale getirmeye katkıda bulunurken, okul sütüne malî destekte bulunarak çocuklar için iyi bir şey yaptığımızı öne sürmek ironik.” diyor Avrupa Parlamenteri Anja Hazekamp.
Avrupa Parlamentosu Tarım Komitesi geçtiğimiz günlerde Avrupa okullarında inek sütü gibi hayvan sütlerinin bütçesini yükseltme çağrısı yapan bir girişim raporu sundu. Avrupa Komisyonu şu anda Avrupa okul pogramını tekrar gözden geçiriyor. Bu inceleme, gıda üretimini daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirmesi gereken ‘tarladan sofraya’ stratejisinin bir parçası. Bu girişim raporu da buna dahil.
Avrupa Parlamenteri Hazekamp şöyle açıklıyor: “Hayvanları Koruma Partisi Avrupa okul programını sürdürülebilir, bitkisel, sağlıklı, sosyal ve kapsayıcı bir program haline getirmeye çalışıyor. Fakat endüstriyel hayvancılık lobisi, okul sütlerine bitkisel alternatifler sunulmasına karşı şiddetli lobi yaparak, okul programları raporuna damgasını vurdu. Hayvancılık lobisi bitkisel alternatiflerin okul programı dışında bırakılması konusunda ısrar etti.” Bu, çocukların çıkarlarının değil, hayvancılık endüstrisinin çıkarlarının ön planda olduğunu gösteriyor.
Hayvanları Koruma Partisi süt üretiminin bu karanlık yüzünü gündeme getiren nadir siyasal partilerden biri. Siyasal parti ve örgütlerin büyük çoğunluğu, süt ürünleri sektörüne aktif destek veriyor. Bu rapor da bu nedenle oyların çoğunluğunu alabildi ve kabul edildi.
Dünya Süt Günü
Süt ürünleri sektörüne yönelik siyasal desteğe bir örnek de geçtiğimiz 1 Haziran Perşembe günü gerçekleşti. Bu Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından ilan edilen Dünya Süt Günü idi. Bu günün amacı hayvansal süt ile bağlantılı mandıra çiftlikleri ve büyük süt üreticileri gibi kuruluşlara ürünlerini tanıtma alanı sağlamak.
Dünyada milyarlarca insan her gün süt ürünleri tükettiği için böyle bir kampanya sadece gereksiz değil, bu ‘kutlama günü’ ayrıca yanlış bilgilere dayanıyor. Hollanda Hayvan Hakları kampanya koordinatörü Anna Krijger açıklıyor: “Birleşmiş Milletler gibi bir organizasyonun iklim krizine ve akıl almaz hayvan ızdırabına rağmen halen süt ürünlerinin tüketimini teşvik etmesi garip. Araştırma üstüne araştırma bitkisel gıdaların dünyaya (ve tabii ki hayvalara) çok daha az zarar verdiğini gösteriyor.” Örneğin Oxford Üniversitesi’nin araştırmasına göre yulaf sütü, inek sütüne göre dünyaya kat kat daha az zararlı.
© Lukas Vincour / Zvířata Nejíme, We Animals Media
İnekler bir Çek süt ürünleri çiftliğinde sağılmak için sırada bekliyorlar.
Süt hakkındaki gerçek hikâye
Dünya genelinde süt ve et üretimi için yaklaşık 1 milyar inek kullanılıyor. Bütün bu inekler her yıl toplam 715 milyon tondan fazla süt veriyor. Bu megaloman süt üretiminin devamlılığını sağlamak için inekler düzenli olarak yapay dölleniyor ve her sene bir buzağı doğuruyorlar. Bu buzağı hemen annesinden ayrılıyor ve biberonla besleniyor. Bu anne ve yavrusunda strese yol açıyor. Ayrıca insan tüketimi için süt üretmek inekler için fiziksel açıdan o kadar ağır ki, 5 ila 6 yıl içerisinde tükenerek, sonunda çoğunlukla topal olarak mezbahaya götürülüyor. Halbuki inekler 20 sene kadar yaşayabiliyor. Süt içen de böylelikle farkında olmadan et endüstrisine ve hayvan ızdırabına katkıda bulunuyor.
Süt üretiminin devamlılığını sağlamak için sadece her yıl hamilelik ve doğum gerekmiyor, ayrıca kuvvet yemi de gerekiyor. Bu kuvvet yemi büyük oranda soyadan oluşuyor. Bu kadar büyük ölçüde soya yetiştirilmesi gezegenimiz için kötü: Ormanlar kesiliyor; zehir kullanılıyor ve vahşi hayvanların doğal yaşama alanları zarar görüyor. Mandıra çiftliklerinin ürettiği devasa nitrojen ve metan emisyonları ile birlikte bu, bu sektörün çok kirletici olmasına neden oluyor.
Fakat iyi haberler de var. Gittikçe daha fazla araştırma veganların zaten bildiğini gösteriyor: Çocuk ve yetişkin insanların süte ihtiyacı yok. Ayrıca kalsiyum ve B12 gibi vitaminler ve minerallerle zenginleştirilmiş yeterince bitkisel alternatif var. Tüm besinlerimizi almak için ormansızlaşmayı ve hayvan ızdırabını desteklememize gerek yok.